Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Kıbrıs Türklerinin 1960 yılında teyit edilen, ancak 3 yıl sonra gasp edilen müktesep hakları tescil edilmedikçe, Türk tarafı tekrar bir müzakere masasına oturmayacaktır. Bunun için uğraşanlar kendilerini boşuna yormasınlar” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ortak basın toplantısı düzenledi. Oktay, ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen Başbakan ve hükümet ortaklarıyla görüşmesinde, Türkiye-KKTC işbirliğiyle yürütülen projeler ile siyasi ve ekonomik alanlardaki gelişmelerin ele alındığını, devam eden reform süreçleri ile Kıbrıs Türkü’nün istikrar ve refah için ihtiyaç duyduğu düzenlemelere ilişkin fikir alışverişinde bulunduğunu hatırlattı. KKTC için, Türkiye olarak üzerine düşeni yapmaya devam edeceklerini belirten Oktay, "Geçmişiyle geleceğiyle ‘Kıbrıs Türkü’ odaklı bu duruşumuz milli davaya sahip çıktığımız kadar dertli oluşumuzdandır. Derdimiz; KKTC’nin istikrar içinde kalkınarak, tüm kurum ve kuruluşlarıyla güçlendirilmesidir. Bu cennet toprakların turizm ve eğitime ilaveten tarımsal üretimiyle, enerji ve maden kaynaklarıyla, limanlarıyla, ticaretiyle ve yüksek teknolojiyle ambargoları kırmasıdır. Derdimiz; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ay yıldızlı bayrağının tüm platformlarda dalgalanmasıdır. Türkiye-KKTC güç birliğiyle, bölgede istikrar ve refah, Türkiye Yüzyılı’nın şafağında Akdeniz’den yükselsin istiyoruz. Bugün KKTC Başbakanı ve Hükümet ortakları ile bu doğrultuda daha da ilerlemenin tam zamanıdır, dedik. 2023 İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmamızı hem projeler hem de mali çerçeve itibariyle bugüne kadar oluşturduğumuz alt yapıyı farklı boyutlara taşıyacak şekilde tasarlıyoruz. Ulaşım ve altyapıyla birlikte teknolojik dönüşüm, sanayileşme, madenlerin işlenmesi, tarımsal verimliliğin artırılması ve işgücü piyasasının güçlendirilmesi gibi önceliklerle ilerleyeceğiz. İşbirliğimiz sürdürülebilir ve kurumsal nitelikte ve uzun vadeli bir yapıda olmaya devam edecek. 2023 Protokolü hazırlıklarını en kısa sürede omuz omuza tamamlayarak yine birlikte, kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.
“Türkiye’deki sağlık sisteminden, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız gibi yararlanma hakkı getiriyoruz”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yönelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle hassasiyet gösterdiği müjdeleri de paylaşan Oktay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Türkiye’deki sağlık sisteminden, Türkiye’de yaşayan vatandaşlarımız gibi yararlanma hakkı getiriyoruz. Bu çerçevede iki ülke sigorta sistemleri entegre edilecektir. İkinci bir müjdemiz; Derinya bölgesindeki sosyal konut alanını devreye alıyoruz ve bu bölgede TOKİ işbirliğiyle sosyal konut projelerini yakın zamanda başlatıyoruz. Üçüncü müjdemiz; asrın projesi ile denizin altından Torosların suyunu Kıbrıs Türkü kardeşlerimize ulaştırdığımız gibi şimdi de kablo ile elektrik temini projesini başlatıyoruz. Ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin kapısını Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına açtığımız, Derinya sosyal konut işbirliğimiz ve Kıbrıs Türkü’nün elektrik enerjisi ihtiyacını karşılayacak bu müjdelerimizin hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
Anavatan Türkiye olarak tüm kurum ve kuruluşlarıyla KKTC’nin ihtiyaç duyduğu her alanda Kıbrıs Türkünü desteklemeyi sürdüreceklerini vurgulayan Oktay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Başbakan ve heyetiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na anayasal adıyla üye olmasından duyduğumuz memnuniyeti de bir kez daha ifade ettik. KKTC Cumhuriyet Meclisinde Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler için dostluk grupları kurulması da çok anlamlıdır. KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyeliğinin ardından KKTC’nin tanınması için de seferber olmaya devam edeceğiz. Kıbrıs konusunda uluslararası toplum çözümsüzlükte ısrar etse de garantör ülke olarak hakkaniyetli bir çözüm için mücadele edeceğiz. Rum propagandasına kanan uluslararası toplum halen tarihi geçmiş, eski BM parametrelerine işaret etmeyi sürdürüyor. Kıbrıs Türk tarafı ne istediğini çok açık ve net şekilde ortaya koymuştur. Çözüm, Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür. Türkiye olarak biz de KKTC’nin bu vizyonuna tam destek veriyoruz. Kıbrıs Türklerinin 1960 yılında teyit edilen, ancak 3 yıl sonra gasp edilen müktesep hakları tescil edilmedikçe, Türk tarafı tekrar bir müzakere masasına oturmayacaktır. Bunun için uğraşanlar kendilerini boşuna yormasınlar. Doğu Akdeniz’de hem ülkemizin hem de Kıbrıs Türk halkının hakları ve meşru çıkarları vardır. Ne Rum kesimi ne de farklı taraflar bu alanlarla ilgili rüya görmesin! Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon faaliyetlerinin uluslararası hukuk temelinde sürdürülmesi için hakkın ve haklının yanında dimdik durmaya devam edeceğiz.”
Maraş’ın hayat bulması yönünde KKTC hükümetinin yürüttüğü çalışmalara desteğin süreceğini ifade eden Oktay, "Gerek kalkınma ve işbirliği alanında, gerek Kıbrıs Türkü’nün uluslararası alanda verdiği mücadelede Cumhurbaşkanımız liderliğinde KKTC’nin yanındayız. Tüm bu alanlardaki çalışmalarımızı samimiyet ve kardeşlik temelinde, dayanışma ve eşgüdüm içinde sürdüreceğiz. Çözüm odaklı, Kıbrıs Türkünü ve Türkiye-KKTC gönüldaşlığını gözeten bir anlayışla mücadeleye devam edeceğiz” dedi.